-
1 tan ağarmak
(day) to break, to dawn -
2 tan
-
3 tan
tan1 Morgendämmerung f;tan ağarmak (oder atmak) v/unp es dämmert -
4 tan
рассве́т, у́тренняя заря́tan ağarmak / atmak / sökmek — рассвета́ть
-
5 ağarmak
-
6 tan yeri
ме́сто за горизо́нтом, где занима́ется у́тренняя заря́tan yeri ağarmak — света́ть
-
7 tan
dawn, daybreak. - ağarmak to dawn, for day to break. -
8 albeggiare
i tan ağarmak; ağarmak -
9 dawn
n. şafak, şafak vakti; tan, ortaya çıkma; başlangıç; uyanma————————v. gün ağarmak, şafak sökmek, aydınlanmak; belirmek* * *1. gün doğ (v.) 2. gün doğması (n.)* * *[do:n] 1. verb((especially of daylight) to begin to appear: A new day has dawned. See also dawn on below.) ağarmak, doğmak2. noun1) (the very beginning of a day; very early morning: We must get up at dawn.) şafak, tan2) (the very beginning of something: the dawn of civilization.) başlangıç•- dawning- dawn on -
10 kıç
",-çı 1. buttocks, bottom, butt, behind, rump. 2. naut. stern, poop. 3. prov. leg; foot. 4. hind, back. -a naut. astern, abaft, aft. - atmak /a/ 1. to lash out with both hind feet. 2. (for a supposedly inferior person) to give (someone) a slap in the face. - attırmak /a/ slang to be better than, be superior to. -tan bacaklı short-legged (person). -ına bakarak/baka baka empty-handed, with nothing to show for one´s efforts. -ına batmak to leave a comfortable place, give up an easy life. - güverte naut. quarterdeck. -ını kaldırmamak colloq. not to budge. -tan kara naut. moored by the stern. - kasarası naut. poop deck. -ının kılı ağarmak vulg. to get old. -ının kıllarıyla balık yakalamak vulg. to be a lucky son of a gun. -ına kına yaksın. vulg. So let the son of a bitch gloat (over our misfortune). -ı kırık slang trifling, piddling, trivial. -ına tekmeyi atmak/vurmak /ın/ vulg. to boot (someone) out, give (someone) the boot. - üstü oturmak colloq. 1. to fall smack on one´s rear end. 2. to sit twiddling one´s thumbs (having decided to give up a struggle). -ını yırtmak vulg. 1. to strain every muscle, work as hard as one can. 2. to scream and shout, rant and rave." -
11 dawn
safak, günün ilk isiklari, tan,(gün) agarmak, aydinlanmak, dogmak
См. также в других словарях:
tan ağarmak (veya atmak veya sökmek) — gün doğmaya başlamak, şafak sökmek Artık tan sökünceye kadar gelsin gazeller, şarkılar, feryatlar. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
tañ atmak — tan yeri ağarmak. II I, 356 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tan yeri — is. Güneşin doğmak üzere olduğu sırada, ufukta hafifçe aydınlanan yer Daha tan yerleri yeni ışımıştı... Y. Kemal Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tan yeri ağarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tan yeri ağarmak — sabah olmaya başlamak, ufku belli belirsiz bir aydınlık kaplamak Gözlerimi açınca denizin üstünde sarı ay yerine tan yerinin beyaz ışıkları iniyordu. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
gün ağarmak — tan yeri aydınlanmak O geceyi çok rahatsız geçiren Rıza ertesi sabah gün ağarırken kalktı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağarma — is. 1) Ağarmak işi 2) Tan atma, şafak sökme … Çağatay Osmanlı Sözlük